• Hizmetler
    • Growth Hacking Danışmanlığı
    • SEO Danışmanlığı
    • Sosyal Medya Danışmanlığı
    • Dijital Pazarlama Danışmanlığı
    • Google Ads Danışmanlığı
    • İçerik Pazarlaması Danışmanlığı
    • Kurumsal Web Sitesi Tasarımı
    • E-Ticaret Sitesi Tasarımı
    • Mentörlük
  • Blog
    • Adwords
    • Analytics
    • Dijital Pazarlama
    • Growth Hacking
    • İş Dünyası
    • Marka Yönetimi
    • Pazarlama
    • Reklam
    • SEO
    • Sosyal Medya Pazarlaması
    • Teknoloji
    • Web Site Tasarımı
    • Yeni Medya
  • Eğitim
    • Growth Hacking Eğitimi
    • Dijital Pazarlama Eğitimi
    • SEO Eğitimi
    • Google Ads Eğitimi
    • Sosyal Medya Eğitimi
    • Sosyal Medya Reklamcılığı Eğitimi
    • E-Ticaret Eğitimi
    • Analytics ve Tag Manager Eğitimi
    • Yeni Medya Eğitimi
  • Hakkımda
    • Ben Kimim?
    • Basın
    • Referanslar
  • İletişim
    • Mesaj Gönder
    • Konuşmacı Daveti
Sonuç yok
Tüm Sonucu Görüntüle
Teklif Al
Haydar Özkömürcü
  • Hizmetler
    • Growth Hacking Danışmanlığı
    • SEO Danışmanlığı
    • Sosyal Medya Danışmanlığı
    • Dijital Pazarlama Danışmanlığı
    • Google Ads Danışmanlığı
    • İçerik Pazarlaması Danışmanlığı
    • Kurumsal Web Sitesi Tasarımı
    • E-Ticaret Sitesi Tasarımı
    • Mentörlük
  • Blog
    • Adwords
    • Analytics
    • Dijital Pazarlama
    • Growth Hacking
    • İş Dünyası
    • Marka Yönetimi
    • Pazarlama
    • Reklam
    • SEO
    • Sosyal Medya Pazarlaması
    • Teknoloji
    • Web Site Tasarımı
    • Yeni Medya
  • Eğitim
    • Growth Hacking Eğitimi
    • Dijital Pazarlama Eğitimi
    • SEO Eğitimi
    • Google Ads Eğitimi
    • Sosyal Medya Eğitimi
    • Sosyal Medya Reklamcılığı Eğitimi
    • E-Ticaret Eğitimi
    • Analytics ve Tag Manager Eğitimi
    • Yeni Medya Eğitimi
  • Hakkımda
    • Ben Kimim?
    • Basın
    • Referanslar
  • İletişim
    • Mesaj Gönder
    • Konuşmacı Daveti
Teklif Al
Haydar Özkömürcü
Teklif Al
Anasayfa Blog Marka Yönetimi

Neden Dünya Markası Çıkaramıyoruz? Markalarımız Neden Rekabetten Korkuyor?

Haydar Özkömürcü Yazan Haydar Özkömürcü
17 Temmuz 2018
Marka Yönetimi
Okuma zamanı: 5 dakika
Dünya Markası Çıkarmak Için Tek Aklımıza Gelen Tekelleşme Mi

Marka. Belki de içinde bulunduğumuz yüz yılın en önemli detayı markadır. Bu yüzyıla dek insanlar sadece metaya para ödediler. Ancak artık insanların alışkanlıkları, önem verdiği şeyler değişti. Artık tamamen markaya para ödüyoruz. Bütün dünya kendi markalarına yatırım yapma derdindeyken, bu muazzam markalaşma yarışı içindeyken bizler ne yapıyoruz? Her gün kendimize sormamız gereken ilk soru bu bence. Elimdeki markayı daha da büyütmek için bugün ne yaptım?

Çengelköy Hıyarı Nasıl Bir Marka?

  • Çengelköy Hıyarı Nasıl Bir Marka?
  • Almanya Neden Bir Otomobil Devi Oldu?
  • Türk Markaları İç Rekabetten Korkuyor
    • Flawsome Marka Olmanın Vakti Geldi! Neden Flawsome?
  • Dünya Markası Çıkarmak için Çin Modeli
  • Dünya Markası Çıkarmak için Asya Kaplumbağası

Kendi çapımızda her birimizin güzel marka hikayeleri bulunmakta. Mesela en ilgimi çekenlerden birisi Çengelköy hıyarı. Hıyarı marka yapabilmişiz. Evet süper de bu markalaşma sadece “kendi çapında” kalabilmiş. Tayvan’da insanlar Çengelköy hıyarı aradığı zaman bu gerçek bir başarı öyküsü olabilir ancak. Artık o klişeleşmiş soruya daha derinlemesine bakmak gerekiyor. Bizden dünya markası çıkar mı? Net bir cevap vermek gerekirse, bu kafayla çok zor. Peki neden?

Doğruyu söylemek gerekirse iş “dünya markası” çıkarmaya gelince şirketlerin yapabilecekleri oldukça kısıtlı. İcraatın çoğunluğu devletten gelmeli. Almanya’yı bir otomobil devi yapan, Çin’i bir parça üretim devi yapan ya da Japonya’yı ileri teknoloji devi yapan şeylerin ardında büyük bir devlet politikası gizli. Ancak bizde sektöre ya da markalarımıza yönelik teşviklerden çok seçimden seçime kalkınma planları daha çok gündemde. Ne demek istediğimi ufak bir örnekle açıklayayım.

Almanya Neden Bir Otomobil Devi Oldu?

Şu anda Türkiye’de markasına yatırım yapan ve Türk sermayesiyle cep telefonu üreten 3 marka var. Vestel, Casper ve General Mobile. Reeder, Kaan, Teknosa, Turkcell T’yi bu 3’lü arasına özellikle almıyorum. İlk 3’nü zaten büyük ihtimalle bu makalede ilk kez duydunuz, Turkcell’in telefonları ise tamamen iç pazara yönelik ucuza telefon çıkarmak için yapılmış bir hamle olarak görüyorum. Bu 3 telefon markasının içindeki parçalarının nerede üretildiğinin falan hiç önemi yok. Markalar bize ait. iPhone’un bazı parçalarını Samsung üretiyor diye kimse Güney Kore malı demiyor.

728 728 300 X 300

Geçtiğimiz aylarda gündeme Vestel vergisi olarak anılan bir yeni vergi talebi gelmişti. İthal telefonlara ek vergi koyulması düşüncesi. Bu düşüncede Vestel’den gelmişti. Bu kafayla zor dememin sebeplerinden birisi de bu. Dünya markası çıkarabilmek için en sık gidilen yollardan birisi önce iç pazarda rekabete dayalı olarak inovasyonda çıtayı yükseltmek, ürünü mükemmelleştirmek ve sonunda dış pazara açılmaktır. Dış pazara açıldığınızda içeride edindiğiniz deneyimi ve nakit akışını kullanarak daha rahat hareket edersiniz. Ancak iç pazarda tekelleşmek sizi tamamen hantal bir yapıya dönüştürür. Bu hantallıkla evet kâr oranlarınız artar ancak dış piyasada sizi yerler.

Türk Markaları İç Rekabetten Korkuyor

Bizim iç piyasada rekabeti artıracak, yerli ürünlerin daha çok tercih edilmesini sağlayacak yaklaşımlara ihtiyacımız var. Cep telefonu pazarında farklılaşabilmek için herkesin 2 yıl garanti verdiği telefonlarda siz +3 yıl garanti verebilirseniz Pazar payınızı rahatlıkla artırabilirsiniz. Devletten teşvik alınması gerekiyorsa bunu ek vergi isteyerek tüketicinin sizden nefret etmesini sağlayarak değil, yerli ürünlerde cep telefonuna taksit seçeneğini geri getirterek sağlayabilirsiniz. Eğer yerli cep telefonlarında taksit seçeneği gelirse ya da ÖTV/KDV indirimleri gelirse bu markalara yönelik talepler artacaktır. Bu sayede AR-GE’ye daha çok yatırım yapma şansı ve müşteri deneyimini artırmaya yönelik daha fazla hareket alanı kazanılmış olacaktır. Sanırım ülkemizdeki girişimcilik ruhunun da en büyük problemi bu. “KPSS’yi kazanamadım, öyleyse girişimci olayım.” Kafasıyla dünya ile rekabet edebilecek ürünler geliştirmek çok zor. Garantici, tekelci yaklaşımlardan çok rekabeti nasıl daha çok geliştirebiliriz yaklaşımını benimsememiz gerekiyor.

Dünya markası çıkarma noktasında fırsatlar hiç olmadığı kadar çok günümüzde. Özellikle dijital dünyanın getirdiği yeni nesil küreselleşme markanızı kolayca dünya genelinde tanıtabilmenize olanak sağlıyor. Ancak dijital dünya ile bu kadar iç içe olmuşken halen markalarımız yurt dışı pazarlara açılırken ilginç “kabotaj” ayrıcalıklarıyla distribütorlere bağlanıyorlar. B2C ürünlerde distribütörlere bağlılık dönemi artık bitti. Biraz daha ek yatırımla doğrudan satışlarınızı istediğiniz coğrafyaya gerçekleştirebilirsiniz. Amazon, Aliexpress gibi pazaryerlerinde ürünlerinizi satmaya başlayarak bir adım atabilirsiniz. Örneğimi özellikle Vestel’den veriyorum zira yurtdışına açılma planları olan, yurtdışı ofisleri olan bir marka. Fakat dijitalin gücüne yurtdışında verdiği önemi araştırdığımda Facebook sayfasını sadece 28 kişinin beğendiğini görüyorum. (Vestel International)

Öne Çıkan Makaleler

A Serene Quiet

Marka Yönetiminde Duygusal Bağ Nasıl Kurulur?

05 Ağustos 2018
Çakma Guru

Pazarlama Dünyasının “Çakma” Guruları İş Başında!

06 Aralık 2017

Görünen o ki uzun bir süre Türkiye’de döviz kurları yüksek seyredecek. İç pazara hitap ederek yüksek büyüme oranlarını yakalamanın oldukça zor olduğu bir dönemdeyiz. Yüksek kârlılık oranlarını yakalayabilmek için dış pazarlara doğrudan açılmadığımız her gün zarara bir adım daha yaklaşıyoruz. Çin bizim için harika bir örnek olmalı. Xiaomi ve Huawei gibi markalarını hele hele Made in China algısına rağmen tüm dünyaya kabullendirdiler. Japonya’nın 50 sene önce yaptığını şimdi de Çin yapıyor. Peki biz ne yapıyoruz?

Dünya Markası Çıkarmak için Çin Modeli

Diasporamızı ne kadar kullanıyoruz? Türkiye dışında yaşayan milyonlarca Türk var. Bu Türkler sadece seçimden seçime akla geliyor tüm Türkiye’de. Özellikle Almanya’daki Türklerin Türkiye’ye karşı kültürel bağını hiç koparmamış olanları tam bir potansiyel marka elçisi. Almanya, Fransa ya da Hollanda’ya açılmak için öncelikle oradaki Türkleri hedefleyen, onların çevreleriyle ürününüzü paylaşacağı kampanyalar kurgulamak gerekiyor. Bu kampanyalarda da asıl ağırlığı Euro D gibi TV kanallarından çok hepsinin kullandığı sosyal ağlar üzerinden yapmak çok daha mantıklı. Çünkü özellikle Avrupa’daki genç göçmen nesil TV izlemiyor. Fuardan fuara pazarlama aktivitelerinden çok süreklilik arzeden çalışmalara ihtiyacımız var.

Dünya Markası Çıkarmak için Asya Kaplumbağası

Ulusal kaynaklarla bir marka yaratmak da seçeneklerden birisi. THY bu yolda güzel gidiyor. Ancak tüm markalar için tercih edilebilecek yol maalesef bu değil. Bunun yerine asıl odaklanılması gereken yöntem Asya Kaplumbağası denilen premium ürünler çıkarıp dünya genelinde en iyi ürünü, yüksek fiyattan vermek olmalı. Ancak bu şekilde Made in Turkey’i daha anlamlı kılabiliriz. Lafı geçmişken, Made by Turkish daha etkili bir slogan olabilir. Halen bizi hindiyle bağdaştıranlar çok fazla.

Asya Kaplumbağası örneğini temellendiren marka Haier. 85 yılında arızalı üretilen yüzlerce buzdolabını işçilere balyozlarla kırdırmış bir firma. İşçilerin maaşlarının kat be kat üstünde olan bu bozdolaplarını işçilerin ağlayarak kırdığını söylerler. Marka özellikle bu olay üzerinden ünlendi. Peki bizde bunu yapabilecek yürek var mı? İşte bu yürekle Asya Kaplumbağası rotası işe yarayabilir. Hatanın, müşteri memnuniyetsizliğinin en aza indirgenmesi ve bu memnuniyet oranını yıllar yılı duyurmakla. Fakat bizdeki durumu hepiniz anımsarsınız. Şikayetvar’daki ilk şikayeti gören patron, “beğenmiyorlarsa kullanmasınlar kardeşim” der. Haier şu anda dünyanın en büyük beyaz eşya üreticisi. Bunu sağlayan tek şey ise hatasız ürün üretimine odaklanmış olmaları. Biz Türkiye pazarında pek görmüyoruz ancak General Electric’in Appliance bölümünü 5.4 milyar $’a satın alabilmiş bir şirketten söz ediyoruz.

Bir dünya markası çıkarabilmek için odaklanmamız gereken AR-GE’ye yatırım yapmak ancak bunun da ötesinde odağımızın müşteri memnuniyetine, mükemmel ürünler üretmeye kaymasıyla mümkün. Eğer ben de mükemmel ürün/hizmet sunuyorum diyorsanız da size kötü bir haberim var. Sizin adınızı daha önce duymadık. Bunun da sebebi dijital reklama yeterince yatırım yapmamış olmanız.

Haydar Özkömürcü

Haydar Özkömürcü

Pazarlama Danışmanı, Growth Hacker Profesyonel kariyeri süresince dünya genelinde, General Electric, J&J, T. İş Bankası gibi 300’den fazla marka ile çalışmıştır. Sektörde aktif olarak çalışan 3000’den fazla öğrencisi bulunmakta. SEMrush Blog, Brandmap gibi sektörün öncü yayınlarında makaleler yazmakta olup, İnternet ve Teknoloji alanında Türkiye’nin en etkin kişisi seçilmiştir. Google Partneri Cremicro'nun kurucusudur. Google Ads, Semrush, Facebook Ads sertifikaları bulunmaktadır.

Diğer Makaleler

İçerik Yok

Yorumlar 6

  1. Avatar Of Bünyamin Bünyamin says:
    5 sene önce

    Hilmi Bey, kaleminize sağlık. Tespitler çok yerinde olmuş. Umarım ki bu atalet ve korkaklık son kuşağımız da olmaz. Dijitalde varlık gösteren dünya devi bir marka neden Turkiye’den çıkmasın? Neden tüm dünyaya yazılım ihraç eden bir ülke rolünü biz oynamayalım?
    Geleneksel eğitimin iyice köreldiği şu zamanlar, belki de bıkkınlığın itici gücüyle kendi kendine öğrenmeyi mecbur kılacak.
    Düşünmeden sorgulamadan alınan bilginin, bizi gelistirmediği en büyük gerçeğimiz. Eğitim sisteminin gerçekleri, vatandaşı olduğu kadar devlet erkânınıda etkiliyor belli ki. Devletin, ezberi bozmayan farklılaşmalarıyla, vatandaşlarına
    gerçek bir girişimcilik desteği verdigi iddasına insanlarımız da çok farklı cevap vermez elbette…

    Marka olmanın, rakip firma adının başına “öz” başlığıyla farklı değer kattığına olan inancı, “başka şubemiz yoktur” cümlelerin bir övünç kaynağı olduğu düşünce yapısı, firmaların kendi web sitelerini hala kanuni zorunluluk olarak gömeleri…
    Neden hala yerel silikon vadimiz kurulmuyor?
    Maddi desteğimizin mi olmadığından, maddeyi destekleyen eğitimli beyinlerimizin mi!

    Cevapla
  2. Avatar Of Onur onur says:
    5 sene önce

    Selamlar Haydar Abi, açıkça söylemek gerekirse senin kadar vizyonu geniş birine rastlamadım şimdiye kadar. Aliexpress de aynı şekilde müşteri memnuniyetine çok önem veriyor olmalı. Farkında olmadan hatalı sandığım ürün hakkında şikayet açmıştım, oradaki satıcı haksız olmama rağmen direk kabul etti. Bir kötü yorum müşteri kaybettirir, şüphe getirir. Sıfır kötü yorum kaç müşteri getirir kim bilir? Facebook’a yorum olarak attığın cv postundan gelmem de cabası. İyi çalışmalar ve yeni yazılar dilerim.

    Cevapla
  3. Avatar Of Göktay Gürbüzer Göktay Gürbüzer says:
    5 sene önce

    Söyledikleriniz çok doğru. Umarım girişimciler anlattığınız planlar doğrultusunda hareket ederler. Lakin Kaan markası hakkındaki düşüncenizi pek anlayamadım. Bende Kaan marka telefon kullanıcısıyım. Yabancı yerine yerli teknoloji tercih etmekteyim.

    Cevapla
  4. Avatar Of Ragıp Diler Ragıp Diler says:
    5 sene önce

    İlk paragraflardaki rakibe bakış açısı için; rekabet her farklı markayı ve işletmeyi geliştiren bir şeydir. Neden rakibi ezmek veya dışlamak yerine onunla beraber gelişmek hiç akla gelmiyor anlamıyorum. Aliexpress ve Amazon örneğini vermişsiniz, eminim biri diğeri olmadan bu kadar önemli markalar haline gelmezler iç pazarlarında kalırlardı. Globalleşen dünyadaki en büyük avantaj güçlü rakipler ve güçlü teknolojilerdir. General Mobile’ı ben çok başarılı buluyorum segmentinde çok daha değerli bir marka haline gelmesini diliyorum.

    Cevapla
    • Avatar Of Haydar Özkömürcü Haydar Özkömürcü says:
      5 sene önce

      Aslında ben de aynısını anlatmak istedim, detayları burada: https://hozkomurcu.com/yeni-nesil-pazarlama-anlayisiyla-rakipler-nasil-belirlenir/

      Cevapla
  5. Avatar Of Ömer Mermer Ömer Mermer says:
    5 sene önce

    Bana göre en büyük hatamız anlık kâr’a yönelmemiz. Uzun vadeli yatırımları pek sevmememiz. O yüzden ülkede herkes mütahit herkes emlakçı lakin bi remax gibi dünya çapında ünlü mütahit şirketimizde yok. Sorsak dünyada en çok evlada mal biriktiren ülke biziz, lakin biriki ev alma sevdasından öte gitmiyor bu birikimler üzülüyorum..

    Cevapla

Bir cevap yazın Cevabı iptal et

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Danışmanlık ya da Eğitim Teklifi Alın

    Haydar Özkömürcü

    "Pazarlama Danışmanı - Growth Hacker"

    Hizmetler

    • Growth Hacking Danışmanlığı
    • SEO Danışmanlığı
    • Sosyal Medya Danışmanlığı
    • Dijital Pazarlama Danışmanlığı
    • Google Ads Danışmanlığı
    • İçerik Pazarlaması Danışmanlığı
    • Kurumsal Web Sitesi Tasarımı
    • E-Ticaret Sitesi Tasarımı

    Eğitim

    • Growth Hacking
    • Dijital Pazarlama
    • SEO
    • Google Ads
    • Sosyal Medya
    • Sosyal Medya Reklamcılığı
    • E-Ticaret
    • Yeni Medya
    • İletişim
    • Hakkımızda
    • Referanslar
    • Basın
    • Gizlilik politikası

    © 2003 - 2022 Tüm Hakları Saklıdır.

    Sonuç yok
    Tüm Sonucu Görüntüle
    • Hizmetler
      • Growth Hacking Danışmanlığı
      • SEO Danışmanlığı
      • Sosyal Medya Danışmanlığı
      • Dijital Pazarlama Danışmanlığı
      • Google Ads Danışmanlığı
      • İçerik Pazarlaması Danışmanlığı
      • Kurumsal Web Sitesi Tasarımı
      • E-Ticaret Sitesi Tasarımı
      • Mentörlük
    • Blog
      • Adwords
      • Analytics
      • Dijital Pazarlama
      • Growth Hacking
      • İş Dünyası
      • Marka Yönetimi
      • Pazarlama
      • Reklam
      • SEO
      • Sosyal Medya Pazarlaması
      • Teknoloji
      • Web Site Tasarımı
      • Yeni Medya
    • Eğitim
      • Growth Hacking Eğitimi
      • Dijital Pazarlama Eğitimi
      • SEO Eğitimi
      • Google Ads Eğitimi
      • Sosyal Medya Eğitimi
      • Sosyal Medya Reklamcılığı Eğitimi
      • E-Ticaret Eğitimi
      • Analytics ve Tag Manager Eğitimi
      • Yeni Medya Eğitimi
    • Hakkımda
      • Ben Kimim?
      • Basın
      • Referanslar
    • İletişim
      • Mesaj Gönder
      • Konuşmacı Daveti